CHaTLaQS
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüM CHaTLaQ’LaR BuRDa SeN NeRDeSiN??
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
MiSaFiR
En son konular
» flatcast tema icin resimler
Üzüntüsüz yaşa... Emptytarafından _troyaa_ Perş. Şub. 08 2024, 11:07

» 2008 yılına geri gidelim..
Üzüntüsüz yaşa... Emptytarafından iLKNUR Paz Ekim 22 2023, 16:46

» meslek
Üzüntüsüz yaşa... Emptytarafından _troyaa_ Cuma Haz. 09 2023, 10:58

» ]AYRIK OTU İLE ÇAYIR’IN HİKÂYESİ
Üzüntüsüz yaşa... Emptytarafından _troyaa_ Perş. Haz. 01 2023, 10:42

» pier loti tepesi ve kahvesi
Üzüntüsüz yaşa... Emptytarafından _troyaa_ Perş. Mayıs 25 2023, 14:27

ONLiNe RaDYo

Üzüntüsüz yaşa... Burnin11

Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 217 kişi C.tesi Tem. 29 2017, 01:59 tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
_troyaa_ (6438)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
DeLiYaR (3236)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
BaRoNeS (2235)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
ANGeLiNa (1955)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
ALTIN_DAMLA (715)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
GuLGuZeLi (636)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
ruzgar (532)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
hope (498)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
GüL-PeRiSi (441)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
iLKNUR (305)
Üzüntüsüz yaşa... I_vote_lcapÜzüntüsüz yaşa... I_voting_barÜzüntüsüz yaşa... I_vote_rcap 
Flatcast.fr
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Flatcast.fr CHaTLaQS

Sosyal bookmarking sitesinde CHaTLaQS adresi saklayın ve paylaşın
RaDYoCaRe

 

 Üzüntüsüz yaşa...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ANGeLiNa
forum kurdu
ANGeLiNa


Mesaj Sayısı : 1955
Yaş : 42
cizgi resim : Üzüntüsüz yaşa... 9keleb11
ReP PuaNi : 0
ReP GüCü : 681
Kayıt tarihi : 17/12/08

Üzüntüsüz yaşa... Empty
MesajKonu: Üzüntüsüz yaşa...   Üzüntüsüz yaşa... EmptyC.tesi Ocak 30 2010, 14:01

Üzüntüsüz yaşa...

Hayat, bakış açısından ibarettir. Üzüntümüz de, sevincimiz de hayata baktığımız pencereye göre değişir.




Sahi, siz hayata hangi pencereden ve ne açıdan bakıyorsunuz?
Eğer mutlu değilseniz, hayata baktığınız pencereyi değiştiriniz.
Üzüntülerden kurtulamıyor ve sürekli sıkıntıların kıskacında eziliyorsanız, hayata bakış açınızı hemen başkalaştırınız.
Tanıdığım öyle insanlar vardır ki, hayata daima olumsuzluk
penceresinden bakarlar. Hep kötüyü, eksiği, bozuğu görürler. Böylece
içlerinde, sürekli olumsuzluğu biriktirmiş olurlar.
Onlara göre her şey, her zaman kötüdür. Hayat felaketlere gebedir. İnsanlar gittikçe kötüleşmekte ve insanlıktan çıkmaktadır.




Her insanı bir kötülük odağı olarak gören böyle birinin, üzüntüden kurtulabilmesi ve mutluluğu yakalaması mümkün müdür?
Herkesten
ve her şeyden daima kötülük bekleyen bir insanın, huzurlu olması
imkansızdır. Çünkü, ona hiç kimseden zarar gelmese de, içindeki bu
kötülük beklentisi ona kötülük olarak yeter de artar.




Aslında, "Herkes kötü" diyen kendi kötülüğünü göstermiş olmaz mı?
Beklentileri hep olumsuz olan, biraz da kendi iç dünyasını göstermiş olmaz mı?
Zira kötülüğü bekleyen, onun yapılabilir olduğunu düşünendir.





Olumlu bakmak uyumlu olmaktır
Kendisini hep iyiliğe ayarlamış
olan, herkesi de kendisi gibi bilir. Bu sebeple de kötülük beklentisi
sınırlıdır. Hatta her geceyi Kadir, her rastladığı kişiyi de Hızır
sanır. Gördüğü düşü hayra yorar. İyilik ve güzellik yorumu mümkün
oldukça, kötülüğü hayaline bile getirmez. Kötülere karşı bile
kötüleşmeyi asla düşünmez.




Kötülere acır.
Onlara da yardıma hazırdır. Dünyada kötü ve kötülük kalmasın diye hep duadadır.
Gözü, bardağın dolu yanındadır.
Olumluyu görür, anlatır. . .
Olumlu bakmak, uyumlu olmaktır.
Olumluyu gören, söyleyen, öven; olumlu hâlleri çoğaltandır.
İç dünyasındaki olumluluk hâli, bakış açısını oluşturur. Zira, "Güzel
gören, güzel düşünür; güzel düşünen hayatından lezzet alır."
Hayata
olumluluk penceresinden bakan, hep iyi dileklerde bulunur. İyilik
temennisi iyidir. Önce sahibini iyileştirir. Evvela dilek sahibinin
içini iyileştirir. Bu sebepledir ki, iyilik dileyen iyilik bulur.




Çünkü, dilekler dualaşır, dualar gerçekleşir.
Yüce
Yaratıcı bu alemde öyle bir gönül sistemi kurmuştur ki, iyi olmak için,
iyiliği herkes için istemek gerekiyor. Sadece kendi iyiliğini isteyen
benciller, bunu asla başaramıyorlar.




"Ben penceresi"nden bakmayın
Bilge hükümdar, bencil miskinlerle, gönül ehli dervişler arasındaki farkı ortaya koymak için şu denemeyi yaptırmış.
Tembelhanelerinden
topladığı bencil kişileri bir araya getirtmiş ve gün boyu aç
bıraktırmış. Sonra da kocaman bir çorba kazanını ortalarına koydurtmuş.
Miskin benciller hemen hırsla kaşıklara saldırmışlar. Kocaman kaşıkları
çorba kazanına daldırmışlar. Ancak çorba dolu kaşıkları ağızlarına
götürememişler. Çünkü kaşıkların sapı neredeyse bir metreye yakınmış.
Bu sebeble çorba dolu kaşıkları ağızlarına götürememişler.
Yiyemedikleri çorba üstlerine başlarına dökülmüş, çorba kazanına
düşmüşe dönmüşler, perişan olmuşlar, aç kalmışlar.
Bencil miskinlerden sonra, dervişler getirilmiş. Aynı şekilde, gün boyu
aç kalmış olan bu fakir insanlar, görünüş itibariyle öncekilere
benziyormuş ama, gönül bakımından apayrı ve bambaşka imişler. Çorba
kazanının etrafına oturmuşlar sükunetle. Bir kazana bakmışlar, bir de
ellerine verilmiş olan uzun saplı kaşıklara. Sonra da bir güzel
karınlarını doyurmuş, açlıklarını gidermişler. O uzun saplı kaşıklara
rağmen aç kalmamışlar. Çünkü birbirlerini doyurmuşlar. Herkes kendi
kaşığını karşısında oturan arkadaşının ağzına uzatıvermiş.




Böylece, karşısındakini fark etmenin, görmenin ve düşünmenin, yani bencil olmamanın faydasını görmüşler.
Hayata "Ben penceresi"nden bakan başkasını göremez. Görse de hâli ile hâllenemez. Netice olarak da bencillikten kurtulamaz.





Bencilliğe karşı dua kardeşliği
Güzeller Güzeli (a.s.m.) bizi
bu bencillikten kurtarmak için, bir dua kardeşliğine çağırıyor.
Buyuruyor ki, "Günahsız ağızla dua ederseniz, Allah kabul eder."
Sahabe-i Kiram merak edip sormuşlar:




"Ey Allah'ın Elçisi! Kimin ağzı günahsızdır ki?
"Senin ağzın kardeşin için, kardeşinin ki de senin için günahsızdır."
Öyleyse, din kardeşleri birbirleri için dua ederek, kabul edilecek duayı bulacaklardır.




Bu hâl dualarda buluşmaktır.
Dua kardeşliğinde bir ve beraber olmaktır.
Bir başka deyişle, hayata bencillik penceresinden değil, kardeşlik penceresinden bakmaktır.
Bir
insanın başkalarına ciddi olarak dua etmesi için, onları önemsemesi ve
sevmesi gerekir. Başkasını önemseyen ve seven bir gönül, sevilecek
kıvamda bir insan olmuş demektir.




Bu gerçek bize gösteriyor ki, bu hayatta verdiğimizi alırız.
Sunduğumuz bize sunulur.
Ektiğimizi biçeriz.
Öteki için dilediğimiz şey, gelir bulur bizi.
Hz. Mevlana der ki:
Dağ bile, sesine ses verir.




Ya insan…
Senin sesini, dileğini, duanı, sunduğun güzelliği sana yansıtmaz mı?
"Ben" diyenin bakış açısı dardır
Bu
dünyada yapılmış olan ne iyilik kaybolur, ne de kötülük. İyilik de,
kötülük de karşılığını mutlaka bulur. Bu yüzden atalarımız, "İyilik
yap, denize at, balık bilmezse, Halık (Yaratıcı) bilir" demişlerdir.
Yine bu yüzden, karşılığını bulamadığınız iyiliklerden dolayı da
üzülmeyiniz. Çünkü, her şeyi görüp gözeten Yüceler Yücesi Rabbimiz, ne
kadar küçük de olsa, yapılan hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağını
Kur'ân'da bildiriyor.




Yaptığınız iyilik, nerede, nasıl karşınıza çıkacaktır bilinmez.
Kurtulduğumuz tehlikelerden sonra söylenen şu cümle, bu açıdan çok anlamlıdır:
"Verilmiş sadakanız varmış…"
Ancak
bu sadaka, sadece fakire verilen para değildir. İhtiyaç sahibine
sunulan bilgidir, sevgidir, maddi ya da mânevî bir yardımdır.
Gündemine başkasanı alabilen, derdiyle dertlenebilen ve ona çözüm
sunabilen bir yürek, sıkılmaz, üzülmez, mutsuz olmaz. Çünkü böyle bir
yürek, geniştir, kocamandır.
Sadece "ben" diyenin bakış açısı dardır.




Çoğu zaman, kendi başınalığı, yalnızlığı ve kimsesizliği ile baş başa kalır.
Hatta, malı mülkü arttıkça yükü çoğalır, darlığı daha da daralır.
Bu
sebeple dargınlaşır, kavgalaşır ve ruhça aşınır, nefisçe kalınlaşır.
Yani üzüntünün kör kuyusuna düşer. Kurtuluşun yolu, hayata baktığımız
pencereyi ve bakış açımızı değiştirmektir.






VEHBİ VAKKASOĞLU
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Üzüntüsüz yaşa...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CHaTLaQS :: EDeBiYaT DuNYaSi :: HaYaTa DaİR :: PaYLaSMaK ISTeDiKLeRiNiZ...-
Buraya geçin: