_troyaa_ RooT
Mesaj Sayısı : 6438 Yaş : 29 Lakap : CaRe cizgi resim : ReP PuaNi : 9 ReP GüCü : 9668 Kayıt tarihi : 10/12/08
| Konu: YANLIZLIĞIMA ATTIM DÜŞLERİMİ .. Çarş. Şub. 17 2010, 13:40 | |
| yalnızlığa attım düşlerimi, öyle çok mutsuz değildim ama arıyordum yine de mutluluğumu. Sıkıldığımda çalarım hiç tanımadığım yürek kapılarını; yine öyle oldu, çok kendime kalmıştım. Aslında insan bazen bulunduğu koşullardan sıyrılmak istiyor. Yaptığı işten, hayatın her türlüsünden uzak kalmak istiyor. Kendi olmak istiyor, gülmek, eğlenmek… Bende öyle yaptım!
Tebessüm, aslında anlamından çok daha etkili bir ifadedir. Yolda yürürken bile hiç tanımadığınız insanların yüzündeki o imadan etkilenirsiniz. Size tebessüm eden birine karşı güzel düşünceler kaplar yüreğinizi. Çünkü bu böyle olmalıdır. Tebessümün
altında samimiyet, güzellik, doğallık yuva kurmuştur. Kuracaktır da…
Geçenlerde karanlıklarda bir ışık aradım. Kendimi saat kulesinin önünde buldum, bir fener ışığı gibi yolumu, yönümü gösteriyordu. Gökyüzüne çevirdim bir an başımı, ay bile gülümsüyordu tüm sıcaklığıyla… Hala yaşadığımı hissettim, mutlu olabildiğim için şükrettim yaradana.
İnsan sevmeye görsün sevmeyi, doğa bile tüm cansızlığıyla karşılık veriyor.
Hayat hep gizli bir oyundur içimizde yaşayan. Bir bilinmezliğin içerisinde savururuz kendimizi, biraz kölesiyizdir
hayatın, çoğu zaman özgür sandığımız düşlerimizde bile… Tutunduğumuz değerlerin bile vazgeçebileceği kişilikleriz
aslında, ya da gölgemize düşen bir vefasızlığın iç yankısı; çok kaybetmesekte, kazanmadıkça değerini azaltabiliyoruz
yaşadıklarımızın. Bir selamı çok görüyoruz
geçmişimizdekilere…
Uzaklardan bir düş misafir oldu yüreğime. Daha sonra uykularımda, peşin sıra
hayallerimde de gördüm o güzelliği. Günahlarımdan arındım, yepyeni, kızıl bir güneşin sıcaklığıyla ısıttım terkedilmiş yalnızlığımı. Artık kalabalığım bu
yeryüzünde, her yanımdan güzellikler saldırıyor; mutluluk buysa eğer, mutluyum herkes kadar, belki daha çok herkesten…
Bir çocuk gülüşü kadar içimde çoğalır bu adını koyamadığım duygu sağanağı. Sınırlandırıp, hapsetmekten; aslında
korkularıma bırakmaktan, tamlamaktan da biçareyim bu duyguyu. İnanın bir yere ait olmaktansa, her yere uğrayan dua olmayı
yeğlerim.
Limandaki fener gibi bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. Kimselerin hiç bilemeyeceği bir sorumluluk içimde
zorunluluk olmuş durumda. Yaptığım birçok güzel şey, yapacağım küçük bir yanlışla tamamen yok olabilir. Olması gerekmiyor
bunun tabi ki de… Ama olursa da çok üzülürüm, kendimi yeniden toparlama şansım olmayabilir. Daha çok yalnız kalabilirim. Biliyorum ki herkes gibi özgür bir hayatım yok, olmayacakta. Göklerde
herhangi bir yıldız olupta hiç parlayamamak gibi bir şey bu…
Bazen öylesine çocuk olmak istiyorum. Kimselere yanlışımdan dolayı hesap
vermemek, gereksiz birçok şeyden uzaklaşıp kendim olmak istiyorum. Ama bunu gece yarısı sahildeki çocuk parkında değil de, gündüzleyin çocuklarla birlikte yapmayı çok istiyorum.
İstiyorum ki bir tebessüm yalnızlığımı örtsün, tüketsin sahte gülüşlerimi… | |
|