_troyaa_ RooT
Mesaj Sayısı : 6438 Yaş : 29 Lakap : CaRe cizgi resim : ReP PuaNi : 9 ReP GüCü : 9668 Kayıt tarihi : 10/12/08
| Konu: GÜNAYDINLAR OLSUNNNNNNNNNNNN........ Paz Mayıs 16 2010, 19:29 | |
| Nedense yaşadığımız anın değerini ancak yarını düşündüğümüzde anlıyoruz. Bir çokları ise şimdiki zaman yerine dünleri yaşıyor. Hayatımızda bazı anlar vardır, birini öyle özleriz ki rüyamızdan çıkarıp o'na sarılmak isteriz. Mutluluk kapısı kapandığı zaman bir diğeri açılır. Fakat çoğunlukla kapalı kapıya o kadar çok bakarız ki, açılmış yeni kapıyı göremeyiz. Dış görünüşe bakmayın aldatabilir, zenginliği aramayın bitebilir. Sizi gülümseten birini arayın. Çünkü sadece bir gülümseme, karanlık bir günü aydınlatır. Ne istiyorsanız onun hayalini kurun, gitmek istediğiniz yere gidip, olmak istediğinizle olun. Çünkü sadece bir hayatınız var. Ve bütün yapmak istediklerinizi yapmak için bir şansınız. Dilerim ki kendinizi iyi hissedebilmek için yeterince mutluluk, karakterinizi güçlendirebilmek için yeterince tecrübe, insani olgulara erişebilmek için yeterince acı ve hedeflerinize ulaşabilmek için yeterince umudunuz olur. İnsanların en mutluları, her şeyin en iyisine sahip olanlar değil, yollarına çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilenlerdir. En parlak gelecek unutulmuş geçmişin üzerine bina edilendir. Geçmiş başarısızlıklar ve kalp kırıklıkları bırakılmadan hayatta ileri gidilemez. Doğduğunuz zaman ağladınız ama size bakanlar gülümsüyordu. Hayatınızı öyle yaşayınki sonunda etrafınızdakiler ağlarken gülümseyen siz olun.......... GÜNÜN SÖZÜ Yalnız topla, tüfekle değil, iradenle de cesur olacaksın; fena şeyleri yapmamak için cesur, inandığın, doğru bildiğin şeyi yapmak için, öldürseler bile, cesur olacaksın
Çevrende herkes şaşırsa, bunuda senden bilse,Sen aklı başında kalabilirsen eğer,Herkes senden kuşku duyarken,Hem kuşkuya yer bırakır, hem kendine güvenirsen eğerBekleyebilirsen usanmadanYalanla karşılık vermezsen yalana,Kendini evliya sanmadanKin tutmayabilirsen kin tutana,Düşlere kapılmadan düş kurabilir,Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğerNe kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,İkisinede vermeyebilirsen değer,Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbazKandırabilir diye safları, dert edinmezsenÖmür verdiğin işler bozulsada yılmaz,Koyulabilirsen işe yenidenDöküp ortaya varını yoğunu,Bir yazı-tura da yitirsen bileYitirdiklerini dolamaksızın dileBaştan tutabilirsen yolunu,Yüreğine, sinirine dayan diyecekDirencinden başka şeyin kalmasada,Herkesin bırakıp gittiği noktadaSen dayanabilirsen tek,Herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsenUnutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken,Dostta, düşmanda incitemezse seni,Ne küçümser, ne büyültürsen çevreni,Her saatin her dakikasınaEmeğini katarsan hakçasına Her şeyi ile dünya önüne serilir,Üstelik ADAM oldun demektir... Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki: " Kader önünde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Ektiğini biçer. Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye ... kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir." Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan daha değerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir. Aristo şöyle diyor: "İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük işareti, bir iyiliğe muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir." Karşılaşacağımız nankörlükten dolayı üzülmemek için hazırlıklı olalım. Karşılık beklemeden iyilik yapalım. Mutluluk minnet beklemekte değil, minnet gösterilmesinden rahatsızlık duyulacak olgunluğa erişmektir.
1) Dinleme... Ama gerçekten dinleyin. Kesmeden, hayal kurmadan, vereceğiniz cevabı düşünmeden... Can kulağıyla dinleyin.
2) Sevgi... Kucaklamalar, öpücükler, sırt sıvazlamalar ve el tutmalar konusunda cömert olun. Bu ufak hareketler, aileniz ve dostlarınıza olan sevginizi daha açık göstermenizi sağlayabilir.
3) Kahkaha... Fıkra anlatın, neşeli hikâyeleri paylaşın. Bu armağanınız "seninle birlikte gülmeyi seviyorum" anlamına gelir.
4) Yazılı bir not... Basit bir "Yardımın için teşekkürler" notu, ya da belki bir şiir... Kısa, elle yazılmış bir not bazen ömür boyu hatırlanır.
5) İltifat... Basit, içtenlikle söylenen bir söz ("Bu renk sana ne çok yakışmış", "Harika bir is çıkardın", "Yemek nefis olmuş" gibi) karşınızdakinin içini aydınlatır.
6) İyilik... Her gün, rutininizi kırıp birisine hoş, nazik bir şey yapın.
7) Yalnızlık... Bazen tek istediğimiz yalnız kalmaktır. Bu anlara duyarlı olun ve ihtiyacı olana yalnız kalma armağanını verin.
8) Neşeli bir yapı... Birine tatlı bir söz söylemek gibisi yoktur. Selâm vermek veya teşekkür etmek o kadar zor mu | |
|