Şişirip yelkenleri
açılma vaktin gelmiştir denize. Bilirsin ki ne fırtınalar
ne deli dalgalar beklemektedir seni. Korkarsın
terk edemezsin limanı
bir köşesine sığınırsın. Kabullenmesen de artık aşk bitmiştir
İşte son bu...
İçin hep hüzün doludur
bir türlü kabullenemezsin bittiğini. Gözlerinin içine bakıp "seni seviyorum" demesini beklersin. O sözler hiç çıkmayacak o dudaklardan bilirsin. Yinede umudun yeşildir
İşte hayal bu...
Gururlusundur
istenmediğin yerde durmazsın. An olur ki ne olur bitmesin dersin. Bu sözlerin dudaklarından nasıl çıktığına kendin bile inanamazsın. Oysa o yüzüne bakıp sadece gülümser
İşte acı bu...
Ondaki sıcaklığı kimsede bulamayacağını düşünürsün. Kimse onun gibi gülemez
onun gibi dokunamaz dersin. Ve kimseyi onun kadar sevemeyeceğini bilirsin. Kahredip başını eğersin önüne
İşte hüzün bu...
Nefes alamaz hale gelirsin
daralır için. Bir kaç saatlik derin bir uykuya hasretsindir. Bilirsin ki gözlerini kapasan da terk etmeyecektir hayali. Atarsın gecenin kollarına kendini
İşte huzur bu...
Ondan gelecek tek bir haberi umutsuzca beklersin. Bir de beklemek ölüm gibi gelir insana böyle zamanlarda. Aslında ölüm fikride garip değildir artık sana. Geri dönerse diye ölemezsin bile
İşte sabır bu...
Hayat devam ediyordur ama her şey yarımdır
hep bir yanın eksik. Yüreğin eskisi gibi atmayacaktır
başka aşklarsa seni kandırmayacaktır. O başkalarıyla
mutlu bir hayatı yaşıyor olsa da yine de sevginden vazgeçemezsin. İŞTE AŞK BU...
Bir Süre Sonra...
Bir süre sonra bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin ve aşkın yaşlanmak
birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini de öğrenirsin
öpücüklerin sözleşme ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye başlarsın
yenilgileri başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın
bir çocuğun üzüntüsü ile değil
bir yetişkinin zerafeti ile ve her şeyi bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin. Çünkü yarınla ilgili her şey belirsizdir. Bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu öğrenirsin
eğer fazla maruz kalırsan. Bu yüzden
başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden kendi bahçeni kendin yarat ve kendi ruhunu kendin süsle.
Ve göreceksin ki dayanıklısın...
Ve kuvvetlisin...
Ve değerlisin...
Olsa da olmasa da...
Her şey değişiyor. Sevgiler
özlemler
beklentiler. Her şey bir anda değişiveriyor. Ölesiye sevdiğin birini sevmemeye
ondan bir şeyler ummamaya
hayallerine onu dâhil etmemeye başlıyorsun. Hep aklının bir köşesinde
içinde var oluyor ama dışa vuracak kadar gerekli görmüyorsun onu. Sonra hasretler bitip
özlemin yavaş yavaş yok olmaya başlıyor. Onu düşündüğün anlar sınırlı kalıyor
istemesen de. İçinde hep o sevginin var olmasını istiyorsun ama başaramıyorsun
o kadar yoruldun ki çünkü. Duyunca bütün sorunlarını
hüzünlerini unutturan o ses bir yabancı gibi geliyor artık kulağına. Hayallerinde eskiden var olan ama artık unutulmaya yüz tutmuş bir yabancı. Böyle olunca da bir yerlerden birleştirmek
tamamlamak istiyorsun yüreğini
benliğini. Düşüncelerinden uzaklaştıkça sevdiğin 'sevdiğini sandığın'
sende kendinden uzaklaşıyorsun farkında olmadan. Yaşanılanlar gülüp geçilecek birer anı oluveriyor sadece. Aşk bitiyor ve bundan sonra ne mutluluğun mutluluk ne de hüznün hüzün oluyor uzunnn bir süre. Başkalarında arıyorsun kendini; bulamıyorsun
yıkılıyorsun. Dostların
en sevdiğim dediklerin bile uzak geliyor sana. Ne hayattan bir zevk
ne bir yaşama sevinci. Koca bir boşluk ve sen; sen de sen değilsin aslında ve gün geliyor hayatı bıraktığın yerden yine yakalıyorsun ya da aslında bir şekilde o seni yakalayıveriyor. Ne sen hayatı ıskalayabiliyorsun ne de o seni
aşk olsa da olmasa da...
Zorsa Başarırım...