Ebu Düllame, Abbasi hükümdarlarına çok güzel bir kaside yazınca , Halife:
-Çağırın şairi gelsin,der, ihsanda bulunalım...
Şairi çıkarlar huzuruna. Halife sorar:
-Kasiden çok güzel olmuş, caize olarak ne istersin
Şair şöyle bir etraftaki kalabalığı süzer ve der ki :
-Sultanım kulunuz bir av köpeği ister
Herkes şaşkındır. Sen sultanın huzuruna çık, dile benden ne dilersen, desin , bir av köpeği iste! olacak iş mi bu?
Halife:
-Verdik gitti der şaşırarak, istediğin av köpeği olsun.
Şair kapıya yönelmiştir ki, bir ara dönüp sorara:
-Fakat efendim ava ne ile gideceğim?
Haklısın der halife bir de at versinler.
Bir iki adım atan şair tekrar geri döner, boynunu büker:
-Şey efendim ata nasıl bineceğim
Güler halife:
-Doğru güzel bir eyer takımı da versinler.
-Efendim ata kim bakacak?
-Bir de seyis versinler
Bir iki adım daha atar bizimkisi:
-Sultanım diyecektim ki, bu seyisi nerede yatırayım?
-Bir de köşk versinler.
Şair tekrar döner geriye:
-Bu kadar insanı bu köşkte ne ile geçindireyim?
-1000 altın da harçlık versinler...
Ebu Düllame bir kez daha geriye dönecektir ki , halife Mehdi ondan önce davranır:
-Bak şair efendi, masraf idaresine bir kethüda, hesap tutmaya da bir katip istersen av köpeğini geri alırım ha !..