_troyaa_ RooT
Mesaj Sayısı : 6438 Yaş : 29 Lakap : CaRe cizgi resim : ReP PuaNi : 9 ReP GüCü : 9668 Kayıt tarihi : 10/12/08
| Konu: dostuma ve dostum olamak isteyenlere ..... Ptsi Şub. 01 2010, 01:40 | |
| dostuma ve dostum olamak isteyenlere ..............40'ınden sonra ......... dostuma ve dostum olamak isteyenlere Dostluk Günü "Dostlarınızla öyle yaşayın ki,düşman olduğunuzda, söyleyecek şeyleri olmasın. Düşmanlarınızla öyle yaşayın ki, dost olduğunuzda, yüzü kızarmasın."
Bir gün evinizden çıkıp bir gül bahçesine girin, dokunun ellerinizle bir güle. Ama koparmayın sakın, yalnızca dokunun ve okşayın . Sevin, sadece sevin ve sevgisini tutup koyun gönlünüze. Dalında duran bir gülün nasıl buram buram hasret, aşk en önemlisi de dostluk koktuğunu göreceksiniz.
Güllerin üzerindeki çiy damlalarına bakın! sevinç ve hasret gözyaşlarıdır onlar, dostluk gözyaşlarıdır. Sevdiği için dökülmüştür, dostu için. Sevgiyle okşadığınızda bakın nasıl özlemle yanar elleriniz, yüreğiniz nasıl da aşkla çarpar, sevgiyle tutuşur. Onu koparmaya varmaz eliniz. Kalbiniz titrer. Dokunun bir güle, koparmayın; sadece dokunun. Ne kadar katı olursanız olun, katı yüreğinizin nasıl yumuşadığını göreceksiniz. Sevginin, dostluğun sıcaklığı kalbinize nasıl dolduğunu hissedeceksiniz.
Ve o an başınızı kaldırıp uçsuz, bucaksız gökyüzüne bakın, göğün mavisindeki ferahlığa. O an belki, sevdalı bir kuş gelip konacak saçlarınıza, ürpererek ve ürkerek gözlerinize bakacak. Avuçlarınızın içine alıp kalp atışlarını dinleyin. Salın sonra gökyüzündeki özgürlüğe ve derin bir nefes alın. Havada özgürce kanat çırpınışının güzelliğini doldurun içinize. Dostluğun, vefanın, sevginin, özgürlüğün eşsiz güzelliğini yaşayın.
"Gül verenin elinde gül kokusu kalır" der bir Çin atasözü. Bende gül koklayanın yüreğinde gül kokusu kalır diyorum. Bir gül ancak bir dostun elinden verilince, iç bayıltıcı güzelliğini algılar ve anlarız. Buram buram kokladığımızda dostluğun ağırlığını hissederiz.
Vefalı bir dostumuzu kaybettiğimizde yada ondan ayrıldığımızda nasıl da sancır yüreğimiz, gecelerce uykusuz kalır gözyaşı dökeriz. Sevgimizin, dostluğumuzun ölçüsünü ancak o zaman anlarız, ama ne yazık ki, bazen iş işten geçmiş olur. Çünkü geç kalmışızdır.
Bilir misiniz? nice köklü dostluklar, ayrılık tokatını beklermiş, anlaşılmak için?. İnsan bazen dostluğun önemini, değerini ve bir dostunu ne kadar çok sevdiğini ancak iş işten geçince anlar. Balıklar engin denizde suyun kıymetini ancak ondan uzak kalınca farkına varır ab-ı hayatın ne olduğunun.
Dostluklar öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, incelikli, içtenlikli ki; bir güneş kadar sıcak, toprak gibi vefalı, su gibi temizdir. Vefanın, dilin, duygunun, yüreğin el ele, yüz yüze, iç içe girdiği, gönül gönüle birleştiği, bir gül bahçesinin güneşlenmesidir dostluk. Fırtınalarda, boranda yüreğimizin ısınmasıdır. İşte o nedenle, her şeye rağmen sizinde bir dostluk gülünüz olsun yüreğinizde...
Her şeye rağmen, yaşamak şey güzel yine de. Önemli olan kimseyi düşürmeden, düşmeden, tutunabilmemiz hayatın bir yerlerine. İnsanların biribirini seviyor olması, dostluk kurması ne güzel. Ne güzel karların yağması, karların erimesi, uçuşması kelebeklerin, açması çiçeklerin her bahar ne güzel. Yüreğimizin çarpması sevgiyle, dostlukla, annelerin sevgisi, çocukların gülmesi ne güzel...
Siz de bir güle dokunun ve sadece koklayın göreceksiniz ki, dostluklar, sevgiler ne kadar önemli ve değerlidir.
Dostluk öyle bir şey ki, hep tazelenmek ister. Hatırlanmak ister. Dost olun sizde, şu üç beş günlük ömrünüzde kimseye kötülük etmeyi düşünmeyin. Size kötülük etseler bile. Vicdanı rahat, yüreği temiz olun. Dostluğun aydınlığını, sıcaklığını ve lezzetini tadın. İliklerinize dek hissederek yaşayın.
Yeri geldiğinde sararıp solun, düşen bir kuru yaprak olun, ama asla soldurmayın, sarartmayın dostluk gülünüzü... Unutmayın, hayata hiçbir şeyiniz olmasa dahi, yüreğinizi ısıtacak hep bir dostluk gülünüz olsun... İnsan 40 yaşından sonra arkadaş yapamıyor kendine. Koca yapıyor, karı yapıyor, çocuk yapıyor, arkadaş yapamıyor. Yapsa da eskiler gibi olmuyor. Halbuki uykuya dalar gibi arkadaş olurduk Arkadaş olmak için yaratılmış gibiydik. Bir hafta içinde böbrek verecek hale gelirdik. Neden olmuyor bu işler 50'sinden sonra? Neden olamıyor? Oysa o ne güzel bir iştah, o ne güzel bir açlıktı... Herkes herkese açtı. Seçer, bulur buluştururduk "ruh ikizlerimizi. " Ne de çok ruhtaşımız vardı. Hiç açıkta kaldığımı hatırlamıyorum. Ruhumun güzel bir ikizi mutlaka olurdu yanı başımda. Ölümüne sevdiğim, uğrunda her şeyi göze alabileceğim, her şeyiyle güzel, her şeyiyle doğru, her şeyiyle kabul ettiğim... Basbayağı bir aşkla bağlı olduğum... Şimdi ne zor. Herkes kapalı kutu. Herkes kapanmış, kaplumbağa olmuş. Bir kahve içimi zorlu randevulara bakıyor. Yatıya kalmak bir tabu. Evler de gönüller de sımsıkı kapalı. Gençliğin en çok bu yanını özlüyorum. Ne güzelliğini, ne diriliğini, ne başıboşluğunu. Aynı yazarı, aynı şairi seviyoruz diye kuruluveren dostlukları özlüyorum. Birbirimize yazdığımız o uzun, o ayrıntılı mektupları özlüyorum. Birbirimizi eleştirmeyişimizi özlüyorum. Birbirimizin dedikodusunu yapmayışımızı özlüyorum. Sevgili olarak kimseleri yakıştırmayışımızı özlüyorum. Arkadaşımı koruyacağım diye annemle yaptığım tartışmaları özlüyorum. Kavgayı değilse de kavganın altındaki ruhu özlüyorum. Dünyaya karşı arkadaşımın koruyucu meleği olmayı özlüyorum. Veya öyle olduğumu sanmayı... Bıraktim oglumun arkadaslarini eve istedikleri gibi girip çıksınlar. Bıraktim oglumun arkadaslarini istedikleri gibi buzdolabını talan etsinler. Bırakacaktım oglumun arkadaslarini istedikleri gibi sevsinler birbirlerini. Tek bir laf etmedim. Oğlumun arkadaşı oğlum oldu. 40'ınden sonra arkadaş yapılamıyor. Kötülükten değil. Başka bir şey. Ama neden çözemiyorum... Su ana kadar sahip oldugum tum arkadaslarimi cok seviyorum... SEVGİYLE KAL-RÜYA- Kavgayi bir yapragin uzerine yazmak isterdim, sonbahar gelsin yaprak dokulsun diye.
Ofkeyi bir bulutun uzerine yazmak isterdim, yagmur yagsin bulut yok olsun diye..
Nefreti karlarin uzerine yazmak isterdim, gunes acsin karlar erisin diye..
..ve D o s t l u g u ..ve S e v g i y i
Yeni dogmus tum bebeklerin yuregine yazmak isterdim Onlarla birlikte buyusun butun dunyayi sarsin diye..
| |
|