Mesaj Sayısı : 6438 Yaş : 29 Lakap : CaRe cizgi resim : ReP PuaNi : 9 ReP GüCü : 9668 Kayıt tarihi : 10/12/08
Konu: İhanetin nedeni olmaz… Bedeli olur! Cuma Mart 12 2010, 22:31
Kalp elbette bir et parçasıdır; ama asla bir et parçasından ibaret değildir. Kalbin et parçası olan kısmıyla kalp doktorları ilgilenir; kalp sağlığının korunması için reçeteyi onlar yazar. Kalp yalnızca bir et parçasından ibaret olsaydı; kalpten kalbe yol olur muydu? Kalp yarası nasıl açılır ve neden kapanmazdı? Kalp gözü nasıl görürdü? Kalbin temizliği ne olabilirdi ve kalp nasıl temiz olurdu?
Bu soruların cevabını kalp doktorları bilmez. Ruh doktorları mı? Belki. Kalbin dilinden anlamak için çiçeklerin dilinden anlayan bir bahçıvan olmak gerek. Çünkü kalp sevgi bahçesidir; rengârenk mis kokulu çiçeklerin bahçesi. Kalp sevgiyle dolar ve aşkınlaşır. Sevgisiz kalp ise giderek çoraklaşır ve en nihayetinde taşlaşır. Taş kalplerin sorunu sevgisizliktir; sevgi yoksa merhamet yoktur. Merhamet yoksa insanlık yok… Sevgimiz kadar merhametliyiz merhametimiz kadar insanız. Denklem budur. İnsan olabilmek ve insan kalabilmek için kalbinin çiçeklerini soldurmayacaksın. Yaşın yetmiş de olsa kalbinde sevgi tomurcukları patlamaya devam ediyorsa; hiçbir şeye aldırmayacaksın.
Kimi kalp vardır; duyguyu dışa vurur. Ya da başka bir anlatımla kimi duygular o kadar güçlüdür ki kalbin çeperlerini deler geçer. Bütün benliğimiz o çiçeklerin rengiyle renklenir kokusuyla kokar. Düşüncelerimizde o vardır hal ve hareketlerimizde o hayallerimiz de o… Geçmişimiz onunla dolu olduğu gibi geleceğimiz de onunla doludur.
Kimi kalpler ise duyguları dışa vurmaz; gizler. Kalbin çeperleri hapishane duvarlarından daha kalın ve daha serttir. Ne gün ışığı sızar içeriye ne sevgi çiçeklerinin kokusu yayılır dışarıya. Ses geçirmez ışık geçirmez… Ne mahrem duygular gizlidir orada! Günyüzü görmemiş duygular henüz yakası açılmamış hisler. Ve bakir niyetler… Kin de vardır nefret de… Aşk da vardır sevgi de… Kalbimiz kara kutusudur aşklarımızın. O kara kutu bir açılsa neler çıkmaz içinden!
Kalbimizi değerli kılan içindekilerdir. Kin ve nefret çoksa ve hemen atılmazsa içinden o kalp kararır ve sadece kararmakla da kalmaz; taşlaşır. Nefret iklimi nazenin çiçekleri kurutur; kin kırağı gibi vurur. Onun için aşk ve nefret bir arada olmaz!
Yüzümüz kalbimizin aynasıdır çokça. Kalbi çiçek bahçe olanın yüzünde çiçekler açmaz mı? Kalbinin karası insanın yüzüne vurmaz mı? Her türlü pisliğe bulanmış kazurat ve cürufların kalbim temiz savunmaları hiç de inandırıcı değildir. Bununla birlikte insanlar çokça içi dışı bir olmakla ve kalbinin temizliği ile övünse de asla içi dışı bir değildir. Seviyorsun söyleyemiyorsun. Seviyorum diyorsun sevmiyorsun. Aşkına karşılık bulamayınca kızıyorsun belli etmiyorsun! Kıskançlıktan çatlıyorsun umurunda değilmiş gibi davranmaya çalışıyorsun. Kindarsın zalimsin hainsin yüzündeki maske ile kindarlığını zalimliğini hainliğini perdelemeye çalışıyorsun. İyi ve kötü taraflarınla bir insansın; fakat kimseyi sokmadığın güzel ve çirkin mahrem alanların var. Bastırdığın duyguların var. Duyulmasın dediğin sırların görülmesin dediğin gizlerin var. Kara kutu bir açılsa kim bilir içinden neler çıkar; hâlâ nasıl olup da içi dışı bir olmaktan söz edebiliyorsun! Kimi kandırıyorsun arkadaş!
Kalplerde olanı yalnız ALLAH biliyor. İçinde olanı olduğu gibi dışa yansıtmamak iki yüzlülük değil. Asıl iki yüzlülük; içi dışı bir olduğunu söyleyebilmektir.
Kalp yalnızca vücudumuza kan pompalamakla kalmıyor. Sevgiyle çarpan kalpler sevgi medeniyetinin de temellerini atıyor. Sevgisiz insan da olmuyor medeniyet de… Kalp durduğunda nasıl insan ölüyorsa kalbi olmayan medeniyet de yaşamıyor. İnsanın canavarlaşmasının nedenlerini belki de kalpsizliğinde aramak gerekiyor. Ve ihanetlerin sebebini… Hitlerin kalbi olsaydı bu kadar canavarlaşır mıydı? Frankeştaynların türemesinin nedeni akılsızlığın değil kalpsizliğin sonucu değil mi?
Brütüsün kalbi olsaydı ihanet etmezdi.
Kalp öyle bir yer ki Leylanın aşkı da sığıyor Mevlanın aşkı da… Ve tabi Brütüsün ihaneti de… Firavunun zalimlikleri de…
Önce ihanet eder insan; aşkına ihanet eder arkadaşlarına dostlarına vatanına milletine davasına ve hatta kendisine ihanet eder. İhaneti insanlıktan uzaklaştırır; insanlıktan uzaklaştıkça zalimleşir zalimleştikçe insanlığını unutur. Kör döngü karanlığın dehlizlerine çeker; o karanlık kalbin kararması ve katılaşması demektir. Kalp katılaşınca insan ölmüştür insanlık ölmüştür.
Canavarlık önce ihanetle başlar; sevgiye ihanetle sevgiliye ihanetle…
Kalbinizde her şeye yer olabilir ama ihanete asla yer olmamalıdır! İhanetin nedeni olmaz… Bedeli olur!