CHaTLaQS
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüM CHaTLaQ’LaR BuRDa SeN NeRDeSiN??
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
MiSaFiR
En son konular
» flatcast tema icin resimler
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Emptytarafından _troyaa_ Perş. Şub. 08 2024, 11:07

» 2008 yılına geri gidelim..
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Emptytarafından iLKNUR Paz Ekim 22 2023, 16:46

» meslek
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Emptytarafından _troyaa_ Cuma Haz. 09 2023, 10:58

» ]AYRIK OTU İLE ÇAYIR’IN HİKÂYESİ
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Emptytarafından _troyaa_ Perş. Haz. 01 2023, 10:42

» pier loti tepesi ve kahvesi
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Emptytarafından _troyaa_ Perş. Mayıs 25 2023, 14:27

ONLiNe RaDYo

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Burnin11

Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 217 kişi C.tesi Tem. 29 2017, 01:59 tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
_troyaa_ (6438)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
DeLiYaR (3236)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
BaRoNeS (2235)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
ANGeLiNa (1955)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
ALTIN_DAMLA (715)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
GuLGuZeLi (636)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
ruzgar (532)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
hope (498)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
GüL-PeRiSi (441)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
iLKNUR (305)
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_lcapBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_voting_barBu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! I_vote_rcap 
Flatcast.fr
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Flatcast.fr CHaTLaQS

Sosyal bookmarking sitesinde CHaTLaQS adresi saklayın ve paylaşın
RaDYoCaRe

 

 Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!

Aşağa gitmek 
+2
BaRoNeS
CaN_ErDi
6 posters
YazarMesaj
ALTIN_DAMLA
basarili uye
ALTIN_DAMLA


Mesaj Sayısı : 715
cizgi resim : Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Gif_yryenAYAKKABILAR
ReP PuaNi : 4
ReP GüCü : 515
Kayıt tarihi : 15/12/08

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Empty
MesajKonu: Geri: Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!   Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! EmptyPtsi Ocak 12 2009, 01:51

YA CAN NE YAPTIN SEN YAAAA... :( :( :( :( :(

Resmen koptum okurken,musluklar acildi bilesin...

harika olmu$$$$$.... Evil or Very Mad Evil or Very Mad Evil or Very Mad Evil or Very Mad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
DeLiYaR
special_uye
DeLiYaR


Mesaj Sayısı : 3236
Lakap : FoRuMuN_DeLLyySi
cizgi resim : Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Gif_yryenAYAKKABILAR
ReP PuaNi : 4
ReP GüCü : 3560
Kayıt tarihi : 12/12/08

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Empty
MesajKonu: Geri: Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!   Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! EmptyPtsi Ocak 12 2009, 00:59

lem cano ne oldu sana böyle :D ......güzelmis HIKAYE...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_troyaa_
RooT
RooT
_troyaa_


Mesaj Sayısı : 6438
Yaş : 29
Lakap : CaRe
cizgi resim : Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Gif_yryenAYAKKABILAR
ReP PuaNi : 9
ReP GüCü : 9668
Kayıt tarihi : 10/12/08

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Empty
MesajKonu: Geri: Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!   Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! EmptyPtsi Ocak 12 2009, 00:20

Evil or Very Mad Evil or Very Mad Evil or Very Mad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://chatlaqs.yetkinforum.com
*Su_Damlasi*
v.i.p. üye
*Su_Damlasi*


Mesaj Sayısı : 113
Yaş : 38
ReP PuaNi : 0
ReP GüCü : -5
Kayıt tarihi : 14/12/08

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Empty
MesajKonu: Geri: Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!   Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! EmptyPtsi Ocak 12 2009, 00:06

benim gözümde bölye asklar böyle sevdalar sadece hikayelerde kalmis..bu zamanda böyle birbirine bu kadar kenetlenmis olan bi tek ask bile yok bence....(malesef)


cok güzel bi hikay Can gercekten...

Tesekkürler..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BaRoNeS
special_uye
BaRoNeS


Mesaj Sayısı : 2235
Yaş : 55
Nerden : türkiye-istanbul
Lakap : BaS CHaTLaQS / JaMeS BoNDiYe
cizgi resim : Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Gif_penceredenKONTROL
ReP PuaNi : 1
ReP GüCü : 2112
Kayıt tarihi : 12/12/08

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Empty
MesajKonu: Geri: Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!   Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! EmptyPaz Ocak 11 2009, 22:57

tskler can paylasimin icin bend eilk okudugumda gozlerim dolu dolu ve de dusuncelere dalmis bulmustum kendimi Evil or Very Mad Evil or Very Mad Evil or Very Mad

bu oykuler yakında senide forumcu basi yapar devam devam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CaN_ErDi
PReNS
PReNS
CaN_ErDi


Mesaj Sayısı : 108
cizgi resim : Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Gif_penceredenKONTROL
ReP PuaNi : 0
ReP GüCü : 32
Kayıt tarihi : 15/12/08

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! Empty
MesajKonu: Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!   Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......! EmptyPaz Ocak 11 2009, 22:51

Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...


biraz uzun gibi ama kesinlikle okurken farkına varmadan bitirmiş olacaksınız....

Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başrdılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...

Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... "Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma "Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...

Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....

Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı.
Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık...."

Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla.
Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."

Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...

Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...." "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...

Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına
kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın.
Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin kalması için dua ediyordu.


Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldığını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu... Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:


"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bu Kadar Sevebilirmisiniz ?...LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN......!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» tuz kadar sevmek
» yaşamak ne kadar güzelmiş
» Satrançta şah neden o kadar pasiftir?
» Gücüm Yetene Kadar-M. Yildizdogan (DeLiYaR)
» İşte hayatın anlamı, gerisi hikaye....ancak bu kadar güzel anlatılır‏

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CHaTLaQS :: EDeBiYaT DuNYaSi :: HaYaTa DaİR :: PaYLaSMaK ISTeDiKLeRiNiZ...-
Buraya geçin: